Bir zamanlar sadece doğanın milyonlarca yıl süren sabrıyla oluşabilen elmasların işlenmesiyle üretilen pırlantalar, artık birkaç hafta içinde laboratuvarlarda üretiliyor ve işleniyor. Daha da önemlisi, bu yeni nesil pırlantalar daha üstün özellikte olduğu için giderek daha fazla tüketici tarafından tercih ediliyor.

1950’lerde başlayan elmas üretimi öncelikle epey maliyetliydi. Ancak 1980’lerden sonra kimyasal buhar biriktirme yöntemiyle rafine edilerek elmasların karbon gazıyla kontrollü bir odada tohum kristali üzerinde üretimi gerçekleştirildi. Böylece doğal elmasa kıyasla daha verimli ve daha düşük maliyetle elde edilebildi ve özellikle Çin, Hindistan ve ABD’de olmak üzere dünya çapında her yıl milyonlarca karat pırlanta üretiminde hızlı bir artışa yol açtı.

Laboratuvar üretimi ya da doğal elmastan işlenen pırlantaların aralarındaki tek fark, “üretim sürecidir”. Laboratuvarda üretilen pırlantalar, doğal pırlantalar gibi birbirine bağlı karbon atomlarından oluşur, tamamen gerçeği gibidir; kimyasal, fiziksel ve görsel olarak doğal elmaslarla aynıdır:  Aynı sertlik – Aynı parlaklık – Aynı kimyasal yapı.

Öte yandan laboratuvar üretimi pırlantalar, madenden çıkarılan doğal elmaslara kıyasla daha üstün ve önemli avantajlara sahiptir:

-Daha uygun fiyatlıdır (genellikle %80-90 daha ucuzdur), her bütçeye uyar.

-Çevre dostudur: madenciliğin sebep olduğu toprak erozyonu, su kirliliği gibi doğaya verilen zararın önüne geçer, iklim bilinciyle etik olarak temin edilir.

-işçilik sorunları endişesi olmadığından insan haklarına saygılı bir tercihtir.

Uygun fiyatlı etik üretim olması ve çevresel faydaları nedeniyle özellikle bu faktörlere değer veren, iklim bilinci gelişmiş genç nesillerin tercihi olan laboratuvarda üretilmiş ve işlenmiş pırlantalar, doğal elmastan üretilen pırlantaların yerini giderek daha fazla alıyor ve pırlanta endüstrisinde büyük bir dönüşüme işaret ediyorlar.

Laboratuvarda özelleştirilebilir kalite ve boyutta üretim yapılabilir, böylece her bütçeye ve seçeneğe uygun lüks pırlantalara sahip olma imkânı sağlanabilir. Laboratuvar pırlantaları da AC (kesim, renk, berraklık ve karat ağırlığı) kriterlerine göre değerlendirilir ve aynı optik değerlere sahip olmaları onları mücevher için ideal kılar.

Laboratuvarda üretilen pırlantaların günümüz piyasasındaki 80 milyar dolarlık doğal pırlanta piyasasına karşın 2025 yılında 30 milyar dolara erişmesi beklenmektedir.  Laboratuvarda üretilen pırlantaların fiyatı çok daha düşük olduğundan bu kıyaslama adet olarak yapıldığında 2025 yılında her bir doğal pırlantaya karşın 5 laboratuvar pırlantası satılacağı anlamına gelmektedir.